Röportaj

Formula 1 Esports pilotu Cem Bölükbaşı röportajı

Esporda bu ay itibariyle League of Legends ve Worlds heyecanı bir taraftan sürerken, bugün ülkemiz esporu için bambaşka bir tarafta oldukça önemli bir gün.

Henüz 19 yaşında olmasına karşın şimdiden ülkemizi uluslararası arenada gururlandırmaya başlamış bir genç ile tanıştık. Altı yaşından beri motor sporlarıyla ilgilenen, son üç yıldır da araba yarışlarının espor tarafında başarılara imza atan Cem Bölükbaşı, bugün bizzat Formula 1’in düzenlediği etkinlikte son 40 yarışçı arasında kendini gösterecek. 60,000’i aşkın katılımcı arasında ilk 40’a kalmayı başaran Cem, buradan da başarıyla ayrılırsa 20 pilotun mücadele edeceği büyük finale kalacak.

Esporun da dışında gerçek bir Formula 1 yarışçısı olmak için çalışmalarını sürdüren Cem Bölükbaşı, genç yaşına rağmen uzunca bir süredir pistlerde boy gösteriyor. Çok sayıda yarışta mücadele eden Cem, bu yıldan itibaren Formula 4 yarışlarında direksiyonun başına geçecek. Hem gerçek, hem de oyun olan sporda üst üste elde ettiği başarıların devamında kendisini Formula 1 arenasında görmeyi heyecanla bekliyoruz.

Yine de şimdilik espor tarafı bizi daha çok ilgilendiriyor. Bugünkü büyük mücaele öncesinde Cem’e bu maceraya nasıl atıldığını, gelecekten beklentilerini ve Formula 1 Esports’u sorduk.

Eminim yüzlerce kez duymuşsundur ama ilk olarak bu kadar küçük yaşta motor sporlarına yönelmenin arkasındaki sebepleri sormak istiyorum. Nasıl başladı bu kariyer daha 6 yaşında?

Aslında her şey bisiklete ilk binişimle başladı. Küçük yaşta çok hızlı gitmem ve ailemin peşinden koşamaması gibi olaylar sonrasında babam benim enerjimi bir şekilde harcamam ve sakinleşmem amacıyla beni Hezarfen Havalimanı’nın oradaki motokros pistine götürdü ve maceramız o gün başladı. Önce iki teker, sonra çok tehlikeli diye dört tekere geçişle beraber motorsporları benim ve ailemin neredeyse bütün dünyası oldu.

Türkiye’nin ilk F1 pilotu olmak istiyorsun, bu yolculuk nasıl gidiyor? Seni F1 pistlerinde görmemize ne kadar kaldı?

Formula 1 pilotu olmak tabiiki de çok zor bir iş, sınırsız bir emek ve çaba gerektiriyor ve biz de 13 seneyi aşkın süredir bunun için uğraşıyoruz. Aynı zamanda bir o kadar da parasal destekle gidilen bir yol. İkisinin de optimum olduğu yolda ilerlemek için elimizden geleni yapıyoruz. Bu yol uzun da bir yol, Formula 4’ten başlayıp Formula 1’e kadar gidiyor, yaklaşık da 4-5 sene sürüyor ortalama.

Hali hazırda esporda gururumuz oldun. Bu geçişi neye borçluyuz? O kadar sene yarışlara çıktıktan sonra ‘oyun’ tarafına geçmek nasıl hissettirdi?

Özellikle esporda simracing tarafında oyunlar gerçek hayat baza alınarak yapıldığı için her oyun en gerçekçi olmak için uğraşıyor. Benim de uzun zamandır gerçek yarış tecrübemin olmasının çok işime yaradığını düşünüyorum, ama tabii ki her gün gelişip yeni şeyler öğreniyorum. Oyunlar da artık bir hayli gerçekçi olduğu için, aslında bir bakıma geçiş gayet rahat oldu. Ama bunun arkasında harcanan saatler sayısız, 3 senedir her gün yaptığım antrenmanla bu seviyeye geldim.

Salı günü F1 Esports’un yarı finalinde yarışacaksın. Bu seviyede ilk kez bir Türk pilot mücadele edecek. Bize biraz F1 esports’tan bahsedebilir misin? Kendi şansını nasıl görüyorsun? Hedefin ne?

F1 Esports Formula 1’in resmi bir organizasyonu ve şimdiye kadar bu alanda düzenlenmiş en büyük yarış. 60,000’den fazla katılımcı arasında ilk 40’a kalıp Londra’ya yarı finale gidebilmek cidden heyecan verici. Londra’dan sonra, 24-25-26 Kasım’da düzenlenecek büyük final için Abu Dhabi’ye gidecek 20 kişi arasına girebileceğimi düşünüyorum ve bunun için uğraşıyorum, kendime inanıyorum, aynı zamanda beni bu konuda da destekleyen herkese çok teşekkür ediyorum.

F1’in organizasyon olarak espora böyle bir yatırım yapmasını nasıl değerlendiriyorsun? F1’in daha da sevilmesini sağlayacak mı sence?

F1 gibi bir organizasyonun da espor’a girişi tabiiki benim için çok önemli. Espor simracing’i birkaç seviye yukarı taşıyacak bir organizasyon ve umuyorum ki bu sene itibariyle bunun gibi daha çok organizasyon görürüz. Bu organizasyonların insanları gerçek motorsporları yarışlarını da izlemeye teşvik edeceğini kesinlikle düşünüyorum.

Oyunla gerçeği karşılaştırdığında ikisinin artıları ve eksilerinden bahsedebilir misin?

Dediğiniz gibi ikisinin de artı ve eksileri var. Oyunda istediğiniz kadar tur atıp, istediğiniz kadar kaza yapıp, sonra bir tuşla arabayı yenileyip devam edebiliyorsunuz. Sabahtan akşama kadar da istediğiniz kadar tur atabiliyorsunuz gerçek bir test gününün aksine. Bir test gününde çoğunlukla verilen zaman dilimlerinde piste çıkabiliyorsunuz ve sezon boyunca belli sayıda test gününe izniniz var. Gerçekteki tabii hız hissi çok farklı ve bir o kadar da zevkli. Her tur ayrı bir heyecanla geçiyor ve o yüksek hızlarda bütün duyguları damarlarınızda hissediyorsunuz.

Bu soru için gerçeği diyeceğine %99 eminim ama hangisi daha zevkli?

Hepsi çok eğlenceli ve yorucu fakat doğru tahmin etmişsiniz, gerçeği tabii ayrı bir zevk.

Cem’e verdiği yanıtlar ve bize vakit ayırdığı için çok teşekkür ediyor, bu heyecan dolu yolculuğunda başarılar diliyoruz.

editor
Oyuncuların buluşma noktası!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir